(ANKARA) – Usta öğreticiler, maaşlarda yapılan bayram kesintileri, kurs saatlerinin azaltılması, kurs açamama gibi konularda yaşadıkları zorlukları dile getirerek, özlük haklarının iyileştirilmesini istedi. Kahramanmaraşlı Usta Öğretici Süleyman Çabuk, iktidara seslenerek, “Bize en azından 11 ay çalışma fırsatı verin. Evimize ekmek götürmek ve işimizi yapmak istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin birçok şehrinden Ankara’ya gelen usta öğreticiler, Ulus Meydanı’nda seslerini duyurmaya çalıştı. Asgari ücretin altında ücret aldıklarını belirten usta öğreticiler, iktidara seslenerek özlük haklarının verilmesini talep etti.
Usta öğreticiler Anka Haber Ajansına sorunlarını anlattı. Kahramanmaraşlı usta öğretici Süleyman Çabuk: “Bize mobbing uyguluyorlar. Yılın 11 ayı çalışmıyoruz. Tatillerimizde ve bayramlarda sürekli kesintiler yapıyorlar” dedi.
Tokat Karadeniz Usta Öğreticiler Dernek Başkanı Canan Ünver 81 il temsilcisi ile haklarını aramak için Ankara’ya geldiklerini belirterek şunları söyledi:
“98 bin usta öğretici sayımız. Usta öğreticilerden pandemide maske dikiminde ve depremde yararlanılırken, bakanlığımız ve genel müdürlüğümüz de teşekkür ederken en ufak bir kısıtlamada ve bütçeyi geriye çekmede usta öğreticileri kurban olarak seçtiler. Bizim saatlerimizin düşmesi ya da kurs açamamamız, asgari ücretin altına düşen maaşımız tabii ki birçok usta öğreticinin mağduriyetine mal olacak. Biz de federasyon olarak 81 il temsilcisi ve derneklerle beraber bugün Ulus Meydanı’nda bunu haykırmaya geldik.”
Mersin Usta Öğreticiler Dernek Başkanı Fatma Danacı, özlük haklarından mahrum olduklarını vurgulayıp şöyle konuştu:
“Özlük haklarımızın olmayışı, statümüzün olmayışı, kıdem tazminatımızın olmayışı gibi birçok olmayışlar için buradayız. Lütfen bu sesi dinleyin. Arkamızda çok büyük bir kitlemiz var aslında. Biz sadece öncülük olarak onların önündeyiz. Ama arkamızda binlerce insan var. Buna da sahip olacağız inşallah. Büyüklerimizden bekliyoruz.”
“Yılın 11 ayı çalışmıyoruz”
Kahramanmaraşlı Usta Öğretici Süleyman Çabuk yılın 11 ayında çalışmadıklarını açıklayarak usta öğreticiler için düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Çubuk şöyle konuştu:
“Bize mobbing uyguluyorlar. Yılın 11 ayı çalışmıyoruz. Tatillerimizde ve bayramlarda sürekli kesintiler yapıyorlar. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanım sizden ricamız usta öğreticilere artık bizleri dinleyin, bizlere özlük haklarımızı verin. En azından 11 ay çalışma fırsatı verin. Evimize ekmek götürmek ve işimizi yapmak istiyoruz. Örnek vermek istiyorum. İşkur’dan işe girmiş temizlik memurları var. Onların aldıkları ücret bile şuan bizden fazla. Benim elime küreği, süpürgeyi ver kapının önünü tertemiz yaparım. Ama temizlik görevlisi halk oyunları dersi ya da nakış dersi veremez. Artık yeter. Sesimiz duyulsun. Biraz da bizi görün. Pandemide bu kadar insan maske yaptı. Bunları niye görmezlikten geliyorsunuz. Bu kadar insan depremzedelere yardım götürdü. Biraz da bize bakın, dokunun, görün. Cumhurbaşkanım ve Bakanlarım, bizi halk eğitim müdürlerinin iki dudağının arasından kurtarın. Bize mobbing uyguluyorlar. Bu mobbingten kurtarın. Kahramanmaraş milletvekillerimiz, usta öğretici kim, neyin nesi, hangi şartlarda çalışıyor, bu insanlar evlerine nasıl yemek götürüyor bakın. Artık bıçak kemiğe dayandı. Ben her yıl buraya gelmek istemiyorum. Eşimi ve çocuğumu bıraktım, çalışmak için gurbete gidiyorum. Emeklilik şansım yok benim.”
“Biz kolay harcanmamalıyız”
Yapılan kesintiler sebebiyle asgari ücretin altında maaş aştığını belirten Gümüş İşleme Öğreticisi Saliha Gençay ise şunları dile getirdi:
” Sakarya’dan geldik. Benim branşım unutulmaya yüz tutmuş gümüş işleme sanatımız. 4 bin yıllık unutulmaya yüz tutmuş bir sanatımızı canlandırıyorum. Mardin’e, Trabzon’a olan çok değerli sanatları tekrar makinesiz ve el işçiliğiyle canlandırıyorum. Aynı zamanda pandemide ülkemiz için maske diktik. Depremde de görev aldık. Fakat biz en basit sorunda gözden çıkartılıyoruz. Özlük haklarımız yok. Ben yalnız yaşayan biriyim. Benim bu ay 6 gün maaşım kesildi. 15 bin lira maaş aldım. Bu maaşla bir insanın hayatını nasıl devam ettirebileceğini büyüklerimizin değerlendirmesini istiyorum. Biz kolay harcanmamalıyız. Hem öğretmenlerimizi hem de eğitim alan vatandaşlarımızı daha umut var etmek istiyoruz.”
